Hemodiyaliz tedavisi alan son dönem kronik böbrek yetmezliği hastalarının tedavi planlarını düzenli diyalize girmesi, düzenli ilaç kullanımı ve hastalıklarına uygun beslenmesi oluşturur. Bu tedavi planının en zorlanılan kısmını ise her zaman bu hastalığa uygun beslenme oluşturur.
Hemodiyaliz hastalarının kanlarındaki potasyum, fosfor ve albümin değerleri beslenmeleri ile doğrudan ilişkilendirilebilir. Mevsimsel değişimlerin getirdiği beslenme alışkanlıkları da bu değerleri oldukça etkiler.
Örneğin yaz aylarında artan meyve ve sebze tüketimi, kan-potasyum seviyelerinin yükselmesine neden olabilir. Özellikle kavun, kayısı, şeftali, nektarin gibi sarı – turuncu meyveler ve yeşillikler fazla tüketildiğinde kandaki potasyum seviyesinin yükselmesine bağlı olarak hastalarda; kalpte ritim bozukluğu, nefes darlığı, kaslarda güçsüzlük, ellerde – ayaklarda ani karıncalanma ve uyuşukluk ve kalp durması gibi tehlikeli durumlar görülebilir.
Kurban bayramı zamanında ve kış aylarında tüketilen yüksek proteinli besinler de hastaların kan-fosfor seviyesini etkileyebilir. Özellikle kurban bayramı sonrasında hastalardan alınan kan tahlillerinde fosfor seviyeleri genellikle yüksek çıkar. Tüketilen et ve et sulu yemekler hastalığa uygun şekilde pişirilmezse/tüketilmezse kan fosfor seviyesinin yükselmesi kaçınılmazdır.
Kışın da protein içeriği yüksek olan et ürünleri, balık ve kuru baklagillerin tüketiminin artması kan-fosfor düzeyini yükseltir.
Mevsim geçişleri de kan değerlerinde en fazla sıkıntı yaşanılan zamanlardandır. Örneğin mart ayı sebze ve meyve çeşitliliğinin daha az olduğu bir aydır. Bu ayda hastalar beslenmeleri konusunda çok da bilgiye sahip değillerse yanlış beslenme kararları verebilirler. “Ne yesem dokunuyor”, “Yiyecek de bir şey bulamadım” düşüncesi ile yemeleri gerekenleri bırakıp sadece peynir – ekmek yeme gibi bir hataya düşebilirler. Peynirin yüksek fosfor içeriği de kan-fosfor düzeyinin yükselmesine neden olabilir.
Kandaki fosfor seviyesinin yükselmesine bağlı olarak hastalarda; kaslarda ve eklemlerde ağrı, kaşıntı, ciltte kuruluk, halsizlik ve kireçlenme gibi problemler görülebilir.
Albümin, vücutta protein dengesini ve bağışıklık sistemini destekleyen hayati bir proteindir. Hemodiyaliz hastalarında albümin seviyesi, hem sağlık durumunun bir göstergesi hem de tedavi başarısını etkileyen önemli bir parametredir. Mevsimsel değişimler, beslenme alışkanlıklarını etkileyerek albümin seviyesinde dalgalanmalara neden olabilir.
Hemodiyaliz hastalarının en önemli albümin kaynağı olan yumurta akına beslenmelerinde mutlaka yer vermeleri gerekir. Fakat her gün yumurta tüketmek hastalarda bıkkınlığa sebep olabilir. Özellikle yaz aylarında havaların sıcak olması yumurta tüketirken hastaların daha da zorlanmalarına; “Artık bıktık”, “Yumurta yazın kokuyor” gibi söylemler ile yumurta tüketilmemesine neden olabilir. Hastaların kan-albümin seviyelerini düşürmemek için kendilerini zorlamaları istenmelidir.
Hemodiyaliz hastalarının kan potasyum değeri ilaçlar, beslenme ve diyet ile kısa sürede düşebilir. Hastalar düzenli bir tedavi ile potasyum yüksekliğine bağlı problemleri kısa sürede atlatabilir.
Konu hastaların kan fosfor seviyesine geldiğinde ise bu durum biraz daha uzun sürebilir. Fosforun kontrol altına alınması, genellikle diyet düzenlemeleri ve fosfor bağlayıcı ilaçların uzun süreli kullanımını gerektirir. Bu süreç, sabır ve düzenli takip ile fosfor seviyelerinin dengelenmesini sağlar, ancak tam denetim için daha fazla zamana ihtiyaç duyulabilir.
Su tüketimi, özellikle idrar çıkışı olmayan veya azalan hemodiyaliz hastaları için mevsimsel olarak farklılık gösterir. Yaz aylarında sıcaklıkların artmasıyla birlikte terleme miktarı artabilir, bu da su ihtiyacını artırabilir. Ancak genellikle ihtiyaçtan daha fazla sıvı alınır ve hastalar iki diyaliz seansı arasında olması gerekenden daha fazla kilo ile diyalize girerler. Bu durum, vücutta ödem, yüksek tansiyon ve kalp sorunları gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Kış aylarında ise su tüketimi daha kontrollü olmalı, ancak yine de vücuda yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Kışın hastaların su tüketimini ayarlamaları çok daha kolaydır.
Mevsim değişimleri, beslenme alışkanlıklarını etkileyerek kan değerlerinde dalgalanmalara yol açabilir. Özellikle yazın iştah azalması ve kışın protein tüketiminin artması kan değerlerini etkiler. Hemodiyaliz hastalarının beslenme konusunda son derece bilgili olmaları gerekir. Doktor, diyetisyen ve hastanın iş birliğiyle mevsimine uygun, kan değerlerini dengede tutacak bir beslenme planına hastalar uymalıdır.